KARBOĞAZI BASKINI
44 Yörüğün 718 Fransızı esir alması Destanı.
Fransızların Adanalılardan kurtuluşu 🙂
Bildiğiniz gibi ; Fransızlar Serv antlaşması (1920) sonrası Pozantı’yı işgal etmişlerdi. Yörüklerde Kuvai Milliye ruhu ile direniyor. Kuşatmalar yapıyordu. Çukurovadan Fransızları atmak için Tekelioğlu Sinan bey komutasındaki, Kuvai Milliyeciler kahramanlık destanları yazıyordu.
Pozantı da sıkışan, 4 piyade, 1 süvari bölüğünden oluşan Fransız taburu, Ünlü Birinci Dünya savaşında Verdun cephesinde Almanları yenerek zafer kazanan ikinci Tugay 412’nci Alayın meşhur ikinci Taburudur. Komutanları Bnb. Pierre Mesnil’dir. Kısacası çok havalılardır.
Daha önce Almanları Birinci Dünya savaşında nasıl yendilerse; Suriye’de hiç direnişle karşılaşmadan ilerle dilerse; Afrika kıt’asında yaptıkları gibi sömürgecilik yapmayı planlıyorlardı. Hatta Serv antlaşması ile İngilizlere verilen yerlere bile saldırarak açgözlü şımarık Fransız askerleri olduklarını her yerde gösteriyorlardı.
“Mersine dön” emri alan Fransız komutan Mesnil Tüm taburunu aldı ve 25 Mayıs 1920 günü Pozantı’dan Mersine doğru yola çıktı. Taburda yaklaşık 800 asker vardı. Yolda ilerlerken Tekir yakınına gelince köylüler le karşılaştılar. Gece çökmek üzere idi. Kılavuz ihtiyacı olduğundan; Gülekli Kumcu Veli ve Gülekli Hasan ağanın eşi Hatice hanıma yolu göstermeleri için baskı yaptılar, hatta para bile teklif ettiler.
Fransız askerler 4 piyade birliği ve 1 süvari birliği ile yaklaşık 800 asker ilerlerken artık kılavuzlarının onları rahat bir yoldan Mersine çıkaracaklarından o kadar emin diler ki. Yolda dikkatsiz ve toplu olarak ilerliyorlardı. Fransızların Gülek köyüne geldiklerini; Hatice hanım ve Velinin hissettirmeden; Karaisalı Jandarma komutanı üsteğmen Hasan AKINCI ( Çamalan) a haber vermesi bu destanın yazılmasına yol açmıştır. Hatice hanım ve Veli 800 askeri zor ve yalçın kayaların olduğu dar bir boğaz olan Karboğazına doğru yavaş yavaş götürürken, Hasan üsteğmen yanına Aydınlı aşiretinden Gülekli 12 yörük alarak yola çıkmıştı bile. Müfreze komutanı Kemal (EKİN) nin topladıkları ile 44 Kuvai milliyeci o gün çılgın bir karar aldı. Bunu Turgut ÖZAKMAN çılgın TÜRKLER kitabında şöyle anlatır.
“Bine yakın silahlıdan oluşan Fransız birliğini, yolunu kesip esir almaya” karar verdiler. Karboğazı olayını destan yapan sır, bu kararı veren ve uygulayacak olanların sayısıdır: 44!
Evet, sadece 44 kişiydiler.
Kuvayı Milliye ruhu işte budur:
Vatanı, hiçbir şeyden yılmadan, her fedakárlığı göze alacak kadar sevmek. Gülekliler, şiddetli yağmur altında düşe kalka durmaksızın yürüdüler, akşam düşmanı yakaladılar. Düşman Karboğazı denilen mevkide karargáh kurmuştu.
Ateşler yanıyordu.
10 KİŞİ ARTÇI
On kişiyi geride bıraktılar.
Otuz dört kişi gece, yine yağmur altında, ormanlık tepeleri aşarak pusu kuracak
uygun bir yere kadar ilerlediler. Karboğazı’nın Delmeli Mezarlık Boğazı denilen
yerini seçtiler. Yarısı boğazın bir yakasına yerleşti, yarısı öbür yakasına.
Baskına hazırlandılar.
Sabah düşman öncüleri yaklaşmaya başladı. Boğazda ayak, nal ve teker sesleri
yankılanıyordu.
Öncü birlik pusu yerine girince hep birden ateşe başladılar.
Bir yandan da bağırıyor, aşağıya taşları yuvarlıyor,
sürekli yer değiştiriyor, böylece çok kalabalık oldukları izlenimi vermeye
çalışıyorlardı.Fransızlar bir tümenle savaştıklarını sanıyorlardı. Arkada kalan
on kişi de geriden ateşe başladı. Hepsi
zaten geyik avcılığı yaptıklarından keskin nişancıydılar. Bölgeyi de avuçlarının
içi gibi biliyorlardı.
TESLİM OLDULAR
Üç yanlı ateş baskını, Fransızları dehşete düşürdü.
Çok kayıp verdiler, Fransızlar kayıp
versede direniyorlardı , Askerlerimiz bu sefer cephane yüklü atlara ateş ederek
açık ara üstünlüğü ele geçirmiş ve Fransız askerleri düzenlerini bozup her bir
yöne kaçmışlardır.Boğazı geçebilmek için ileriye yılan ovasına doğru kaçmaya
başladılar. Fakat önlerinin kapalı olduğunu görüp geri dönmek zorunda kaldılar.
Akşam da olmak üzereydi. Kurtulamayacaklarını anlayan Fransızlar teslim
oldular.
Karboğazı destanı, Binbaşı Mesnil’in
teslim olma kararıyla sona erecektir. Mesnil eşinin de yanında olmasından
dolayı çok varlık gösteremez.
Fransız komutan ve sağ kalanlar esir alınarak
Jandarma tabur komutanı Teğmen Han Akıncı’nın (Karaafet) yanına, Gülek’e
götürüldü. Köy meclis odasında Teslim protokolü imza edildi. Fransız esirlere
Gellez’de su başında etli bulgur pilavı ikram edildi.
Çukurova’nın batı kesimi komutanı olan Sinan Paşa (Yüzbaşı Ratıp Tekelioğlu) sonucu Ankara’ya bildirdi.
Bu rapora göre 650 er, 23 subay esir alınmış, iki top, 8 makineli tüfek, bin kadar silah, 13 kadana, 90 katır ele geçirilmiştir.
ATA’DAN TEŞEKKÜR
Mustafa Kemal Paşa’dan şu telgraf geldi:
“Devamlı başarılarınızı tebrik eder, size ve kahraman Kuvayı Milliyemize selam ve teşekkür ederim.”
Böylece Adana-Tarsus-Mersin demiryolunun kuzeyinde, Toroslar bölgesinde hiçbir düşman kuvveti kalmadı.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları’na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.” sözüne ilham kaynağı olduğu tahmin edilmektedir.
Karboğazı savaşı Çukurovanın kurtuluşunda bir dönüm noktasıdır. Ankara Antlaşmasının temelini oluşturması yönüyle çok önemlidir. Karboğazı zaferi dünya savaş tarihinde eşine rastlanmayan bir kahramanlık destanıdır.
KARBOĞAZI SAVAŞINA KATILANLAR
Karaisalı Jandarma Komutanı üst teğmen Hasan (AKINCI) Çamalan.
Jandarma Komutanı Mehmet Tevfik
Merkez Süvari Takım Komutanı Kemal Jandarma Çavuşu Cevdet
Aydınlı aşiretinden 12 kişilik bir grup Kenzinli Bodur Ali
Kenzinli Karaca Mehmet Kumcu Veli
Hamit Hoca Piyade Ali
Tırlık Molla Mehmet Hacı Hüseyin
Er Fettah Reşid Ali
Tingil Fatma Muhtar Cin Osman
Keçeli Recep Abbak Fakir
Alışlı Hasan Işıl Süleyman
Süren Kamber Kelle Mustafa
Lütfi Hoca Rıza Çavuş
Deli Hasan Dubarcı Mehmet
Ötebaş İbrahim Ali Usta
Konur Ali Yanık Hacca
Köse Mehmet Halil Musduk Mustafa
Demirci Mehmet Kör Emin
Karahacı Ahmet Güngör Reşit
Şahbaz Yusuf Çalık Osman
Bu kişilerden bir kısmı düşmanla birebir savaşmasa da bölgeyi tanımalarından dolayı milli kuvvetlere yardımcı olmuşlardır.
Savaş Sonrası: Fransız komutan eşi ile Kayseri de esir edilir, Ankara Antlaşması sonrası Ülkesine teslim edilir. Savaştan birkaç yıl sonra sıtmadan vefat eder.
Yaklaşık 800 fransız askerin sadece 60 ı ülkesine dönebilir , Ya Karboğazın da, ya yollarda yada hastanelerde can vermişlerdir.
Adana ya yolunuz düşerse, Pozantıyı geçtikten sonra Karboğazı anıtına uğrayarak bu kahramanları anmak için yapılmış anıtı ziyaret edebilirsiniz.
Kaynak: https://threadreaderapp.com/thread/1121088848044396545.html
Güzel bir yazı olmuş. Teşekkür ederiz.
Her karşında bir kahramanlık kokar Anadolumuzun. Birliğimizin ve dirliğimizin harcı da bu vatan sevdası bu korkusuz duruştur.. 44 kahraman ve daha niceleri.. Elleri öpülesi yiğitler.. Belkide çoğumuzun geçip gittiği bir şehrin bir köyünde yaşanan bu destan Anadolumun her karışında nice fedakarlık ile yaşanmıştır.. Bu günlerimizin asıl mimarı bunlahtaöanlara selam olsun. Ruhları şad mekanları cennet olsun..
Paylaşım için, vatanının kıymetini yeniden ve dahaca anlamamıza katkı sağladığın için teşekkürler..
Burçin bey
Elinize sağlık Bölgemizin kurtuluş savaşının yoğun çatışmalı geçmesime rağmen kaynak olarak yazılı çokaz belgeli eser var Bu çalışmanız hafızaların yenilenmesine yardımcı olacak. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kolay kazanılmadığını nesilleri anlatmak gerekiyor. Teşekkürler.
Burçin bey
Elinize sağlık Bölgemizin kurtuluş savaşının yoğun çatışmalı geçmesime rağmen kaynak olarak yazılı çokaz belgeli eser var Bu çalışmanız hafızaların yenilenmesine yardımcı olacak. Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kolay kazanılmadığını nesilleri anlatmak gerekiyor. Teşekkürler.
İlginiz ve yorumunuz için ben teşekkür ederim Sayın Yılmaz UÇAK.
Burçin bey Klavuz Hatice annemizin mezarının nerde oldugu hakkında bilginiz varmı
Güleklilerin bildiğini kuldan saklayamayız. Allah gani gani rahmet eylesin.